Anne Kimliğinin Gölgesinden Özgürlüğe Rahim Çemberi

Annelik Rolünün Ötesine Geçmek Mümkün mü?
Toplumda birçok kadın, anne olduktan sonra yalnızca bu kimlikle var olur. Kendi isteklerini, kadınlık deneyimlerini, duygusal ve bedensel ihtiyaçlarını ikinci plana atarak, hayatını tamamen çocuklarına ve ailesine adar.
Bu durum zamanla kadının sadece “veren”, “bakan”, “tükenmeden dayanan” rolünde kalmasına neden olur. Kendi kimliğini, arzularını, hayallerini bastırır. Kadınlığı görünmezleşir, bireyselliği silikleşir.
Annelik kutsanırken, kadının geri çekilişi fark edilmez. Toplum bu fedakârlığı överken, kadının içsel yalnızlığı ve yorgunluğu görülmez. Bu süreç hem kadının kendiyle olan bağını zayıflatır hem de çocuklarıyla kurduğu ilişkide sağlıksız dinamiklere neden olur.
Bu çember, annelik kimliğine sıkışmış kadınlar için veya böyle bir annenin çocuğu olarak büyümüş bireyler için açılıyor.
Çünkü bu sistemin içinde büyüyen kız çocukları, ya anneleri gibi yaşamaya başlarlar… ya da onlardan tamamen farklı olmak için kendi kadınlıklarını bastıran başka bir yol seçerler. Ama her iki yol da içsel dengeyi bozar.
Bu Sistem Nasıl Aktarılır?
1. Değer Görmek İçin Vermek – Vermemekle Korunmak
Bazı kadınlar, ancak başkalarına verdiklerinde değerli hissederler... (tam metin burada devam eder)
2. Kadınlığı Bastırmak – Kadınlığı Aşırı Sahiplenmek
Bazı kadınlar kadınlıkla ilgili ne öğrendiyse bastırmak üzerine öğrenmiştir...
3. Ait Olmak – Kaybolmaktan Korkmak
Annesiyle yapışık bir ilişki yaşayan kadınlar için “ait olmak”, “kaybolmakla” eş anlamlı hale gelir...
4. Yakınlık Korkusu ve Yalnızlık
Bazı kadınlar, annelerinin ilişki içinde nasıl tükendiğini görmüştür...
5. Sınırlar ve Bireysellik Sorunu
Annesi herkesin yükünü taşıyan bir kadın olanlar, genellikle kendilerini de “her şeyi yapabilen” biri olarak tanımlar...
6. Çocuğu Tutmak ve Onun Kendi Yoluna Gitmesini Engellemek
Bazı kadınlar annelik rolüyle o kadar bütünleşir ki, çocuk büyüdüğünde bile onu “bırakamaz.”...
7. Fedakârlığın Gölgesinde Gizli Beklentiler ve Sistemsel Tıkanma
Toplum tarafından alkışlanan “kendini feda eden anne” modeli, aile dizimine göre sistemin sağlıklı akışını bozar...
Çemberde Ele Alınacak Temalar
Annelik ve Kadınlık Kimliklerinin Ayrımı
Kadınlık kimliği zamanla yalnızca annelik rolüne indirgenmişse, diğer yaşam alanları silikleşir. Bu çemberde, “sadece anne olmak” ile “kadın olarak var olmak” arasındaki farklara bakacağız.
Fedakârlık Kalıpları ve Suçluluk Duygusu
Kendi ihtiyaçlarını yok saymanın normalleştiği, kişisel alan açmanın suçlulukla karıştığı aile sistemlerinde bu döngü nasıl oluşur ve nasıl aktarılır?
Annenin Kadınlığının Görünmezliği
Kendi annemizin yalnızca annelik rolüyle var olması, bize kadınlık hakkında ne öğretti? Onun bastırdığı arzular, hayatı yaşayamamışlığı bize nasıl geçti?
Ben Kimim? Kendi Sınırlarını ve İsteklerini Tanıma
Annelik rolü dışında kim olduğunu unutan ya da hiç tanıyamamış kadınlar için, bireysel benliği yeniden kurmak. “Ne istiyorum?”, “Ne hissediyorum?” sorularına alan açmak.
Rahim Alanında Taşınan Ailevi ve Nesiller Arası Yükler
Annelik rolüne hapsolmuş kadınların sistemlerinde rahim alanında taşınan yükler, bastırılmış duygular, kadınlıkla ilgili yasaklar ve kalıplar nasıl hissedilir?
İstersen aynı formatta başka bölümleri de çevirebilirim.✨ Bu Çemberde Neler Var?
- Annelik rolünün kadınlık kimliğini nasıl bastırdığına birlikte bakacağız.
- Annesinin yükünü taşıyan kadınlar için özgürleşme alanı açacağız.
- Çocukları için yaşayan ama kendini unutan kadınlara, yeniden “ben” diyebilecekleri bir yol haritası sunacağız.
- Annelikten kadınlığa geçişte karşılaşılan suçluluk, yalnızlık ve boşluk hissini dönüştüreceğiz.
- Kadın olarak yeniden doğmak için bedenin ve rahmin rehberliğine başvuracağız.
Kimler Katılmalı?
Annesi yalnızca “anne” olarak var olmuş bir kadının kızıysan…
- Annen hep başkaları için yaşadı, kendisi için hiç var olamadıysa
- Kadınlığına dair bir örnek göremediysen
- Sevilmenin koşulu “iyi olmak” ya da “vermek” olarak öğretildiyse
- Kendi hayatını kurarken hâlâ annene duyduğun suçluluk seni durduruyorsa
- Annenin yaşayamadığı hayatın sorumluluğunu sen taşıyorsan
Ve eğer sen de...
- Sadece anne kimliğiyle var olduğunu hissediyorsan
- Kadınlığını bastırmış, sürekli başkaları için yaşayan biri haline geldiysen
- Çocukların büyüdükçe hayatında bir boşluk hissediyorsan
- “Ben kimim?” sorusuna anneliğin dışında cevap veremiyorsan
- Suçluluk duymadan kendine alan açmakta zorlanıyorsan
- Kendi hayatını kurmak isterken için sıkışıyor, yetersiz hissediyorsan
bu çember senin içindir.
Etkinlik Detayları
Etkinlik: Sadece “Anne” Olarak Var Olan Kadınlar İçin Rahim Çemberi
Tarih: 14 Mayıs, Çarşamba
Saat: 20.30 – 23.30
Yer: Zoom (çevrim içi)
Katılım Ücreti: 750 TL
Kadınlık ve Annelik Aynı Şey Değildir!
Kadın olmak, yalnızca doğurmak ya da annelik yapmak değildir. Kadın olmak; hisseden, arzulayan, düşünen, hayal kuran, üreten ve sınır çizebilen biri olmaktır.
Kadın olmak, sadece başkaları için yaşamak değil — aynı zamanda kendin için de yaşamaktır. Annelik, kadınlığın bir ifadesidir ama onun bütünü değildir.
Kadınlık bastırıldığında, annelik rolü de sağlıksız olur. Çünkü kendini unutmuş bir kadın, çocuğuna da sadece yük aktarır. Beklentilerle örülmüş bir annelik, sevgiden çok baskı doğurur.
Bu çember, kadın ve anne kimliklerinin birbirinden ayrılabildiği, ve her birinin kendi yerinde değer bulabildiği bir alan açmak için var.
Kadınlar, kendi özleriyle bağ kurabildiklerinde hem daha özgür bireyler, hem de daha şefkatli, sınırları sağlıklı anneler olabilirler.
Annelikten kadınlığa; kadınlıktan bütüne doğru bir adım atmak için bu çembere seni bekliyorum.